Sanat ne içindir?
Okay, hepimiz bir sergiyi gezerken o muhteşem resimlerin önünde fotoğraflar çekilmeyi seviyoruz ama hiç bunların oraya nasıl getirilişini, o salonun aylar öncesinden hazırlanışını ya da resimlerin ressamlar tarafından neden ve nasıl çizildiğini hiç düşündük mü? Valla ben her şeyi çok düşündüğüm gibi onları da çok düşündüm. Vakit buldukça da biraz oturup araştırdım. Şimdi buraya tarihsel boyutları enlem boylam olarak döküp sunmaya ve de sizi bunaltmaya gerek yok. Dünyaya düz ve renksiz bir pencereden bakan insanlar kapı dışarı. Bu yazı gerçek sanat sevicileri için ve iç dünyasının efendisi olan insanlar için içerikler barındıracaktır. Shall we?
Yapı Kredi, 1944 yılında kültürün ve sanatın korunarak gelecek kuşaklara aktarılması hedefiyle kurduğu Yapı Kredi Koleksiyon'larından önemli bir seçkiyi, Bursa, Ankara ve İzmir'in ardından Antalya'da sanatseverler ile buluşturdu. 27 Aralık 2019'da Antalya Kültür Sanat'ta açılan "Yapı Kredi Koleksiyonu'ndan Renkler" adını taşıyan sergi kapsamında Osman Hamdi Bey'den İbrahim Çallı'ya, Neşet Günal'dan Cevat Dereli'ye, Nejad Melih Devrim'den Ferhat Özgür'e Türk resminin öncü isimlerinin eserleri sergilendi Peyzaj, natürmort, soyut, güncel sanat gibi farklı üsluplarda çalışan ressamların eserlerinin yanı sıra, Hoca Ali Rıza'nın desenleri ile Yapı Kredi Tarihi Arşivi Selahattin Giz Koleksiyonu'ndan örnekler yer almakta. Sergi süresini merak edenler için 27 Aralık 2019 - 29 Şubat 2020 tarihleri arasında devam edecek.
Öncelikle Antalya Kültür Sanat'ın çok havalı bir binaya sahip olduğunu söylemeliyim. Gitmediyseniz sitesini takip edip yapılacak olan etkinliklere gidin. Gerçekten daha binaya girmeden önce sizi kendisine çeken bir tasarımı var. Binaya girdiğiniz andan itibaren oranın enerjisinden mi bilinmez, entel, öğrenmeye meraklı bir kişiliğe bürünüyor ve oldukça ses çıkarmamaya çalışıyorsunuz. Sergi 4.kattan başlayıp 3. ve 2. katlara doğru iniyor. Her kat tablolarla ve eserlerin tarzlarına uygun renklerle boyanmış. Bakın estetik algınız direk sizi içine bu kısımda çekmeye başlıyor. "SANAT! WOOOOW ABİ GÖRDÜN MÜ?! ADAMLAR NE YAPMIŞ BE!" falan oluyorsunuz o tablolar karşısında. Özellikle edebiyat, sanat felsefesi ve tarihi şeylere karşı ilginiz varsa gerçekten böyle yerlere gitmelisiniz. Sizi mental olarak rahatlamış hissettirecektir
emin olun. Sergide birkaç ilham aldığım resimleri burada paylaşacağım. Bakalım sizlere neler düşündürecek?
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Müfide Kadri / Bekleyiş
Mat Collishaw / Last Supper
Devrim Erbil / İstanbul
Özdemir Altan / Soyağacı
Yapı Kredi, 1944 yılında kültürün ve sanatın korunarak gelecek kuşaklara aktarılması hedefiyle kurduğu Yapı Kredi Koleksiyon'larından önemli bir seçkiyi, Bursa, Ankara ve İzmir'in ardından Antalya'da sanatseverler ile buluşturdu. 27 Aralık 2019'da Antalya Kültür Sanat'ta açılan "Yapı Kredi Koleksiyonu'ndan Renkler" adını taşıyan sergi kapsamında Osman Hamdi Bey'den İbrahim Çallı'ya, Neşet Günal'dan Cevat Dereli'ye, Nejad Melih Devrim'den Ferhat Özgür'e Türk resminin öncü isimlerinin eserleri sergilendi Peyzaj, natürmort, soyut, güncel sanat gibi farklı üsluplarda çalışan ressamların eserlerinin yanı sıra, Hoca Ali Rıza'nın desenleri ile Yapı Kredi Tarihi Arşivi Selahattin Giz Koleksiyonu'ndan örnekler yer almakta. Sergi süresini merak edenler için 27 Aralık 2019 - 29 Şubat 2020 tarihleri arasında devam edecek.
Öncelikle Antalya Kültür Sanat'ın çok havalı bir binaya sahip olduğunu söylemeliyim. Gitmediyseniz sitesini takip edip yapılacak olan etkinliklere gidin. Gerçekten daha binaya girmeden önce sizi kendisine çeken bir tasarımı var. Binaya girdiğiniz andan itibaren oranın enerjisinden mi bilinmez, entel, öğrenmeye meraklı bir kişiliğe bürünüyor ve oldukça ses çıkarmamaya çalışıyorsunuz. Sergi 4.kattan başlayıp 3. ve 2. katlara doğru iniyor. Her kat tablolarla ve eserlerin tarzlarına uygun renklerle boyanmış. Bakın estetik algınız direk sizi içine bu kısımda çekmeye başlıyor. "SANAT! WOOOOW ABİ GÖRDÜN MÜ?! ADAMLAR NE YAPMIŞ BE!" falan oluyorsunuz o tablolar karşısında. Özellikle edebiyat, sanat felsefesi ve tarihi şeylere karşı ilginiz varsa gerçekten böyle yerlere gitmelisiniz. Sizi mental olarak rahatlamış hissettirecektir
emin olun. Sergide birkaç ilham aldığım resimleri burada paylaşacağım. Bakalım sizlere neler düşündürecek?
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Müfide Kadri / Bekleyiş
Osman Hamdi Bey'den on yaşında ders almaya başlayan Müfide Kadri aynı zamanda müzikle de ilgilenmiştir. Osmanlı Ressamlar Cemiyeti üyesi olmuştur. İlk Türk kadın ressamlarımızdandır. İlk yapıtlarında görünen romantik hava yerini güçlü bir tekniğe ve üsluba bırakmıştır Ne yazık ki 22 yaşında verem hastalığından ölmüştür. Bu resimde yer alan bekleyiş teması gelmeyen sevgili üzerinden ilerler. Tablosundaki bütün renkler adeta bir bekleyişin rengindedir.
Mat Collishaw / Last Supper
Goldsmiths ve Nottingam Trent Üniversitesi'ni bitirdi. 1994'te Plutzer ödülü alarak Afrika'da açlığın simgesi haline gelmiştir. Mat Collishaw, imgelerin gücünü ustalıkla kullanarak insan ruhunun karanlık tarafını araştırır. Fotoğraf, yağlıboya, heykel ve yerleştirmelerinde, acıyla güzelliği, kayıpla ışığı, çöküşle masumiyeti incelikle iç içe geçiriyor. İmgelerin duygusal manipülasyon potansiyeliyle ilgilenen sanatçı, ümitsizlik, hastalık, kötülük gibi kavramlarla, güzel, davetkâr ve baştan çıkarıcı imgeler arasında ilişki kuran işler üretiyor. Sanatçı bu işinde Amerika'daki idam mahkumlarının öldürülmeden önce son yemeklerinde ne yediklerini bir natürmort inceliğinde belgeliyor.
Devrim Erbil / İstanbul
1951'de İDGSA Behri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi'nden mezun oldu. 1960'lı yıllardan bu yana doğadan, ağaç ve kuş motiflerinden yola çıkarak çizgisel sadeleştirmeler yapmıştır. Bu durum daha sonraları sanatçının sanatsal kişiliği haline gelecektir. Türk Minyatür Sanatı'nı da çağdaş bir şekilde yorumlamış ve bu temada bir sürü eser yaratmıştır. Bu yaratımda çizgi esastır. Sanatçı, çalışmalarını İstanbul üzerinde yoğunlaştırarak çizgiler ve renklerle şehrin yapısını adeta yeniden yaratır. Bu sade yaratım sürecidir, sanki çizgilerle şehrin röntgenini çeker. Sanatçının bu resmi gerçek anlamda çizgilerden oluşmuş bir desen analizi gibidir. Şehrin şairi olarak da isimlendirilen Devrim Erbil, acaba kendisini anlatabilmek için mi İstanbul'u seçmiştir?
Özdemir Altan / Soyağacı
İDGSA'dan 1956 yılında mezun olmuştur. 1963-1965 yılları arasında Paris'te kişisel sergiler açmış ve çeşitli karma sergilere katılmıştır. Çağdaş avangard düşünceden ve Pop Art akımından etkilenmiştir. Sanatçının eserlerinde kullandığı doku ve ışık, farklı malzeme ve efekt kullanımı ile harmanlanır. Bu resimde soyut bir soyağacı yer almaktadır. Soyağacında yer alan sembolleri ve isimleri gerçek anlamda yazı olarak kullanmayıp renk lekesi olarak kullanmak yarattığı kompozisyonu sağlamlaştırmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder